The Life Imposed By Everyday Life On Women: "Hep Yarın" As A Womanhood Story

Bu makalede Cahit Uçuk’un Hep Yarın romanında, gündelik hayatın kadına dayattığı yaşam ve bunun bir kadınlık hikâyesi üzerinden nasıl ele alındığı sunulmuştur. Roman, Henri Lefebvre’nin sefaleti büyüklüğü diye nitelendirdiği iki açısı alınmış olup söz konusu açıyı anlatırken ortaya çıkan çeşitli kimliklerin açıklanmasında Carl Gustav Jung’un arketipsel yaklaşımından yararlanılmıştır. Çalışmada olan eserin en önemli özelliği, baş kahraman Nevbahar’ın zorunlulukları altında ezilirken kendi kadınlığından, isteklerinden vazgeçmemesi, hayatını kadın yazara anlatarak romanlaştırması böylelikle sefalet kanadından büyüklüğüne geçerek içinde bulunduğu yeknesak hayatı değiştirmesidir. açıdan hikâyesinin anlatımında ilk olarak sefaletine yer verilmiş, karakterin taktığı sosyal maskeler kategoride incelenmiştir. İkinci olarak, üzerinde durularak bu adlandırmaya örnek oluşturan kadınlığının keşfi, onun hayatına girmiş üç erkekle ilişkisi çerçevesinde; sanatla bağı ise sanat dalıyla uğraşması açısından alınarak inceleme tamamlanmıştır.